İnşirah suresi, Mekke döneminde inmiş olup 8 ayettir. Sure adını “genişletmek” anlamına gelen “İnşirah” kelimesinden almıştır. Sûrede Hz. Peygamberin elçilik görevini icra ettiği sırada karşısına çıkan sıkıntıları ve bunlara karşı Allah tarafından gönderilen yardım anlatılıyor.
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
1. (Ey Muhammed!) Biz senin kalbini ferahlatmadık mı?
2. Senden o ağır yükü, (“Sen sadece bir tebliğcisin” diyerek) hafifletmedik mi?
3. O yük belini çatırdatıp bükmüştü.
İnsanlığın içinde bulunduğu durum seni öylesine üzmüştü ki “neden vazifemde başarılı olamıyorum, niçin bu insanlar Hakkın karşısında oluyor?” diye neredeyse kahroluyordun. “Söyledikleri (karalayıcı) şeylerden ötürü kalbinin daraldığını kuşkusuz biz biliyoruz.” (Hicr 15/97) “Şimdi onlar bu söze (Kur›an›a) inanmayacak olurlarsa arkalarından üzülerek âdeta kendini tüketeceksin (öyle mi)?” (Kehf 18/6) “(Ey Muhammed!) Onlar inanmıyorlar ve Hakka karşı çıkıyor diye (üzüntüden) neredeyse kendini tüketeceksin!” (Şuara 26/3) Ama biz seni şu sözlerle teselli ederek rahatlattık: “Seni onlara bekçi kılmadık. Sen onların yaptıklarından sorumlu da değilsin.” (En’am 6/107) “…Onların yaptıklarından dolayı üzülüp kendini mahvetme!” (Fatır 35/8) “(Ey Muhammed!) Sen, sadece bir uyarıcısın!” (Fatır 35/23) “Sen onların üzerinde bir vekil değilsin (sadece tebliğcisin).” (Şuara 42/6) “Sen, onları zorla inandıracak değilsin” (Ğâşiye 88/22)
4. Senin şanını yüceltmedik mi?
5. Muhakkak ki her güçlükle beraber bir kolaylık vardır.
6. Gerçekten her zorlukla beraber bir kolaylık mutlaka vardır.
7. Öyleyse (sıkıntıdan) kurtulduğun zaman yeni bir çalışmaya koyul (tebliğe devam et)!
8. Ve (her işinde) yalnızca Rabbine yönel!