Karia suresi, Mekke döneminde inmiş olup 11 ayettir. Sure adını birinci ayette geçen ve “gürültü koparan büyük felaket” anlamına gelen “Karia” kelimesinden almıştır. Sûrede kıyamet gününün dehşeti ve iyiler ile kötülerin akıbeti anlatılıyor.
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
1. Gürültü koparacak olan büyük felaket!
2. O ne korkunç bir felakettir.
3. Bilir misin, nedir o büyük felaket?
4. O öyle bir gündür ki; o gün insanlar, çırpınarak etrafa yayılan küçük kelebekleri andıracak.
5. Dağlar da atılmış renkli yünler gibi savrulacak.
6-7. İşte (o gün) kimin tartı(da iyilik)leri ağır gelirse, işte o, hoşnut olacağı bir hayat içinde olacak. Bkz. 18/47, 20/107
Bu ayetlerden anlıyoruz ki; birinci ve ikinci kıyamet diye adlandırdığımız, dünyanın son bulmasıyla yeniden diriliş arasında herhangi bir bekleme olmayacaktır. Yani kıyamet kopar kopmaz, Kehf 18/47-48 ve Taha 20/107-109 ayetlerinde ve daha birçok yerde görüldüğü gibi nihai hayat başlayacaktır.
8-9. Fakat kimin de tartı(da iyilik)leri hafif gelirse, onun yeri “Haviye”dir.
10. Bilir misin, nedir o “Haviye”?
11. O, yakıp kavuran bir ateştir.