Beyyine suresi, Medine döneminde inmiş olup 8 ayettir. Sure adını birinci ayette geçen ve “apaçık delil” anlamına gelen “Beyyine” kelimesinden almıştır. Sûrede Allah’ın Yahudi ve Hıristiyanlardan kâfir olanlarla müşriklerin kendilerine apaçık bir delil gelinceye kadar bekleyecekleri; ancak kendilerine apaçık delil ile Hz. Muhammed elçi olarak gelince onu ve getirdiklerini kendi beklentilerine uygun bulmadıkları için inkâr ettikleri anlatılıyor.
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
1. Ehli Kitap olan (Yahudi ve Hıristiyanlardan) kâfir olanlarla müşrikler, kendilerine apaçık bir delil gelinceye kadar (üzerinde bulundukları dinden) ayrılacak değillerdi.
2. (O delil de) Allah’tan gönderilmiş bir elçidir ki, o şaibelerden arındırılmış sahifeleri okumaktadır. Bkz. 3/105
3. O sahifelerde, (iman ve hayatla ilgili) mükemmel öğretiler (ve hükümler) vardır.
4. (Buna rağmen) kendilerine kitap verilenler, kendilerine hakikatin apaçık delilleri geldikten sonra ayrılığa düştüler. Bkz. 2/89
5. Oysa onlar, bâtıl dinlerden uzaklaşarak saf bir inançla, dini yalnız Allah’a has kılmak, O’na kulluk etmek, namazlarında dikkatli ve devamlı olmak ve zekâtı vermekle emrolunmuşlardı. İşte en doğru olan din de budur.
6. Gerçek olan şudur ki; Kitap ehlinden küfürde direnenler ile Allah’a ortak koşanlar, cehennem ateşine girecek ve orayı mesken tutacaklardır. İşte onlar, bütün yaratıkların en kötüsüdür.
7. İman edip doğru ve yararlı işler yapanlara gelince; işte onlar yaratılanların en iyisidir.
8. Onların, Rableri katındaki ödülleri, içinde temelli ve sonsuz kalacakları, içlerinden ırmaklar akan Adn cennetleridir. Allah onlardan razıdır. Onlar da Allah’tan hoşnuttur. Bu mükâfat, Rabbinin azabından sakınan ve O’na karşı sorumluluk bilinciyle yaşayan kimseyedir. Bkz. 89/28-30